AMERİKAN DERİN DEVLETİNİN İHTİYAR BABALARI  DR. PHİLİPH HENDRİCK STODDARD VE PROF. LEWİS V. THOMAS

Evet değerli okuyucularımız. Bugün 22 Mayıs 2024 Rahmetli babamın sene-i devriyesi. Bu tarihe özel bir yazı paylaşmak istedim. Rahmetli babam Dr. Mustafa KURT bizleri Türk Devleti ve İslam alemi için doğduğumuz gün, ADAK olarak adadığını hep dile getirirdi. Kendisini vatan, millet, bayrak ve devlet aşığı olan halleriyle hatırlıyorum. Babamı hatırıma getirdiğimde kulağıma gelen sesler; ‘Türk Milleti başaracak, Bizim Devletimiz Büyük bir devlet, Vatanınıza ve tüm insanlığa hayırlı insanlar olun evladım!’’  Bunlar kulağıma gelen sesleri. Gözümün önüne gelen hareketleri ise ‘Namaz kılması, uzun süre secdede kalması, çocukları sevmesi ve devlet aleyhinde olan insanlara celalli tavırları’ Bu vesile ile Türk otağında bizi yetiştiren babamızın hayallerini yaşatmak adına, Türk Dış Politikasını yöneten büyüklerimizin yanında duran uzman arkadaşlara bazı anahtar kelimeler vermek istedim. Babamı rahmetle yad ederken, bu bayrak için can veren tüm şehitlerimize vatani borcumuzu ödemeyi rabbim bizlere nasip etsin.

Türk Dış Politikasını yöneten ve yönlendiren büyüklerimize anahtar kelimeler müsterhamdır!

Dünya tarihi boyunca bir çok devlet yıkılmış yenisi kurulmuş. Yıkılan her devletin yıkılmadan hemen önce istihbarat örgütü deşifre olmuştur. Bir devleti uzun ömürlü tutan önemli iki unsur vardır. Birincisi istihbarat, ikincisi diplomasi. Diplomasi kadar önemli olan istihbarat, Türklerin tarihinde de önemli anekdotlar bulundurmaktadır. Öyle ya! Hun devletinin Hakanı Atilla askerlerine ne demişti? Bana iyi haber getirene 1 kese altın, kötü haber getirene 2 kese altın vereceğim! Anekdot doğru ya da yanlış önemli değil. Önemli olan tarihteki sözün sahibi değil ne söylediğidir bence. Kim bilir belki de bazen bir şeyi yanlış göstermek, doğrusunun bilinmesinden daha iyidir! Konudan sapmadan devam edelim. Yıkılan her devlet, yıkılmadan hemen önce istihbarat örgütü yıkılmıştır ancak bir istisna var! Teşkilat-ı Mahsusa…  Bunu ben demiyorum. 2009 yılında Çin Komitesi tarafından basına kapalı yayınlanan 10 maddelik önlem raporunda yazıyor ve diyor ki; ‘Teşkilatı Mahsusa’nın halen varlığını hissediyoruz ancak iz bulamıyoruz…’  diyor. Sadece Çin mi diyor peki? Hayır. Bakın Princeton üniversitesinde doktora tezi yazan ve araştırması yayınlanmadan CIA kütüphanesinde değerlendirilen Dr. Philiph Hendirck Stoddard bakın ne diyor? ‘Teşkilatı Mahsusa üç kıtada örgütlenmiştir. Bunların personel sayısı 1916 yılında 30.000 kişiye ulaşmış, personellerin hepsi uzman ve sadık kişilerdir. İçlerinde gazeteci, subay ve geçmişleri kuşkulu ancak sadakatlerinde şüphe olmayan kimselerden oluşan kimselerdir.’  Bunları tespit eden ve yazan kişinin mesleği şahsımın dikkatini çekti. Zira kendileri Amerikan Deniz Piyadesinde bulunmuş. Şairlik yapmış. Akabinde 1980 lerde ABD dışişleri bakanlığı istihbarat bürosunda sekretarya yardımcılığı yapmıştır. Asıl dikkat çeken ise onu yetiştiren hocası pataloji bölümünde bir tıp doktoru iken aynı zamanda şair ve aynı zamanda dışişleri politika danışmanlığı yapmış birisi. Hocasının adı Profesör Lewis V. Thomas… Her zaman destekçisi olmuş. Bu iki isim Amerika’nın bugünkü ve 20 yıl sonraki dış politika hedeflerini göstermekte. İlgili kişilerin Türk Dış Politikasına vizyon katması için araştırma yapması tavsiye edilir! Büyük Amerika’yı büyük yapan sanırım öğrencilerine verdikleri değer olsa gerek. Aynı desteği bendeniz de, öğrenciliğe her daim talip olarak dışişleri veya mit akademiden bekliyorum ama sanırım asil bir Türkmen olarak hep yalnız kalacağım! ‘Akademi, Dış Politika, Derin Amerika’ demişken. Bu iki Amerikalı ihtiyar nerede yetiştirilmiştir biraz tarihsel olarak göz atalım. Anahtar kelimemiz Princeton Üniversitesi! Nerede bu üniversite? New Jersey’de. Peki eyaleti kim kurdu? Püritenler. Püritenler kim? New England kurucuları. Bu kurucular zamanında Lvy League adında bir birlik kurmuş, bu birliği vakfa çevirmiş, vakıftan sonra 8 üniversite kurmuş ve bu üniversitelerden birisi de Princeton Üniversitesi olmuştur. Üniversitenin bir özelliği ise 2005 yılında dünyadaki en hızlı 79. Süper bilgisayar olan, Türk Devletinde olmayan IBM süper bilgisayar sahibidir. Bu üniversite içerisinde Fellows Program’ı olarak özel öğrenciler yetiştirmektedirler. İstisnasız her öğrenciye Teşkilatı Mahsusa anlatılmaktadır ve modern Türkçe öğretilmektedir. ATATÜRK için uygun iklimi var eden büyük ve köklü bir devletimiz olduğunu sadece biz değil onlarda söylüyor. Bu yüzden yine hatırlatıyoruz ki; Selçuklu da bizim, Osmanlı da bizim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bizimdir! Amerikan derin devlet aklını dış politikada yöneten ve yönlendiren bizim tabirimizle onların ak saçlısı Profesör Lewis V. Thomas… Ve öğrencisi şair Hendirck Stoddard’dır.. Şair demişken ne hikmetse dünyaya yön veren derin insanların ortak özelliği… Şiir, Edebiyat.. Zira bir devleti yönetmek için öncelikle ülkeye hakim olmak lazım. Ülkeye hakim olmak için mensup olan milletine hakim olmak lazım. Mensup olan milletine hakim olmak için milletinin gönlüne girmek lazım. Milletin gönlüne girmek için o milletin diline hakim olmak lazım. O dile ve gönüle hakim olmak içinse o milletin şiirlerini, türkülerini, kokusunu, dağlarını, çiçeklerini, öykülerini, destanlarını bilmek , yaşamak ve yaşatmak lazım! Türk Derin Devlet aklını dizayn edenlerden birisi olan Hünkar Hacı Bektaşi Veli ne diyordu? Eline, Beline ve Diline hakim ol! El dediği ‘il, şehir’, Beline dediği ‘Belde, köy’, Dil dediği ‘Öz Türkçen’… Buda başka bir bakış açısı tabi… Aynı zamanda düz anlamda da eline, beline, diline hakim ol diyor. Bu kadar şiir, dil, edebiyat ve destan demişken aklıma MANAS destanı geldi. MANAS destanındaki ‘MANAS’ ismi kurtarıcı olan Müslümanlığa intisap etmiş olan bir TÜRK’ün adıdır. MANAS’ın babası Cakıp Han adında bir Türk bey’idir. Bu Türk beyi yanındaki sadık yoldaşı olan BAKAY adındaki yiğide oğlu MANAS’la ilgili vasiyet eder ve der ki; ‘ ey BAKAY sana vasiyetimdir! Oğlum Manas, atına eğersiz binmeyi öğrenip, atını sürmeyi öğrenecek kadar olgunlaştığında ona yaren ol, yoldaş ol. Ona at bul, elbise bul. Ey BAKAY bey! Atların sayısınca Kuran var, koyunların sayısınca akademik kitaplarımız var! Oğluma hepsini öğret! kıyamet yolunu ögret ona, sürünün içinde kırat ol ona!’ Der… Şimdi bende devlet olan babama sesleniyorum ve diyorum ki; oğlun eğersiz olan At’a binmeyi öğrendi, bana bir BAKAY gönderip ne zaman yetiştireceksin?

Saygılarımla Devlet Ricaline Arz Ederim…

Hasan Salih KURT